Arkadaşlık ve Dostluk Kavramları Üzerine

Beni tanıyanlar bilirler arkadaşlıklar ve arkadaşlarım konusunda ne kadar hassas olduğumu... Benim kadar hassas olunmadığında da ne kadar üzüldüğümü...Geçtiğimiz seneden beri bu tür kırgınlıkları çok fazla yaşar oldum. Kardeşim dediğim, en iyi arkadaşım dediğim insanlarla görüşmeme kararı aldım. Çok üzücü oldu ama kendim için iyi bir karar verdiğimi düşündüm. Hala da öyle düşünüyorum.

Kardeşim dediğiniz insan doğum gününüze canı istemediği için gelmezse, gelmemesini geçtim normalde haftada birkaç gün görüştüğünüz halde gönlünüzü bile almazsa, bir başka yakın arkadaşınız vakit bulamam diye doğum gününüzü 5 gün önceden facebook üzerinden kutlarsa kırılmaz mısınız? Bazılarına önemli gelmeyebilir ama doğum günlerine çok önem verirdim ben, ama artık - geçen seneden sonra- ben de vurdumduymaz oldum bu konuda.

Sonra kankam dediğiniz kişi İstanbul'a gelecek diye bütün tatil planlarınızı iptal edip, beraber yapacağınız şeylerin planını yapmışken gidip size vakit ayırmaz başka öncelikleri olursa, kırıldığınızı bile bile bir özür bile dilemezse aylar geçtiği halde, siz gider onunla konuşur musunuz? Amannn boşverr diyenler vardır elbet, ama ben diyemiyorum. Keşke umrumda olmasaydı. İnsanlara hakettiklerinden fazla değer vermemeyi öğrenebilseydim.

Mesela, en büyük eğlenceleri beraber yaşadığınız, sarhoşluklarınızdan sonra beraber uyanıp, yaptıklarınızı hatırlamayıp kahkahalara boğulduğunuz, festivallere gitmeden önce günlerce çizelgeler oluşturduğunuz arkadaşınız bir anda hiçbir şey söylemeden planlarını kendi kendine yapmaya başlarsa ona da kırılırsınız di mi?

Ben çok fazla düşünüyorum herkesi, her şeyi... Böyle olunca da üzülen taraf oluyorum. Ama bence arkadaşlık sadece iyi günlerinde veya sadece kötü günlerinde yanında olmakla olmuyor.. Kimi arkadaşlarım sadece dertlerini anlatıyorlar ve sadece onların dertleri varmış gibi davranıyorlar. Kimileri ise sadece kafalarına esince arıyorlar, hepsini listeledim. Kim nasıl, ne zaman yanımda... Canımı yakmayacağım şekilde onlara ben  de öyle davranıyorum artık. Yine de üzüntülerim oluyor, yanlış listeye koyduklarım çıkıyor arada. En son dün akşam çıktı, yenileriyle de karşılaşacağımı biliyorum. Ama derler ya bir yerden sonra acımıyor gerçekten daha fazla. Alışıyor insan...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Read Comments

2 yorum:

bakayoko dedi ki...

Merhaba,

Yazdıklarına genel olarak katılıyorum. Sadece dostluklarda / arkadaşlıklarda bu kategorizasyon geçerli değil; aile, iş vs. ilişkilerinde de benzer bir yapılanmaya gidebilir insan.

Ancak yazında geçen "Bazılarına önemli gelmeyebilir ama doğum günlerine çok önem verirdim ben, ama artık - geçen seneden sonra- ben de vurdumduymaz oldum bu konuda." cümlesi sanki kendi içerisinde bir çelişki barındırıyor. Sanki; doğumgünlerine önem veren ve bu konuda başklarının eksik ilgisi nedeniyle kırılan bir insanın kurmaması gereken bir cümle. Vurdumduymaz olmamalısın, olduysan da başkalarının vurdumduymazlıklarına kırılmayacaksın. Zira senin doğumgününe gerekli önemi vermeyenlerin de böyle bir kırılmışluk hikayeleri olabileceğini düşünmelisin.

Herhalde kilit cümlen şu: "Ben çok fazla düşünüyorum herkesi, her şeyi..." Gerçekten değer mi ya hû?

Cevabı ben de bilmiyorum, biliyorsan ve paylaşırsan sevinirim...

Arda

modafobik dedi ki...

Genel olarak herkes için aynı bu durum ama bazı insanlar alışmış durumda, bence bu yazını asıl arkadaşların okumalı. Dert etme derim, üzülen taraf olmaktansa "kutlayanların" gerçek dostlarının değerini bil :))

Yorum Gönder